Japonya’da iş gücü açığını göç ve ileri teknoloji ile kapatacak

DW’de yer alan habere göre, Japonya’da eleman bağımsızlığı ilk aşamada resmilik ve yaşlı bakım hizmetlerinde kendini hissetmişti.

Daha sonra inşaatçılık ve kargoda sıçrayan sorun, nakliyede da alarm uygulaması başladı. İş gücü açığı kamu sektöründe fazlasıyla hissediliyor.

En büyük sıkıntının yaşandığı alan eğitimdir. Japonya Eğitim Bakanlığı, önümüzdeki Nisan ayında başlayacak yeni akademik yıl öncesi yerel organizeden bölgelerde ne kadar öğretmen ve öğretim departmanı ile ilgili açıklamaların bildirilmesini istedi. Geçen yılki rapora göre, 68 vilayetten 29’unda ciddi bir güvenlik açığı mevcut.

Bakanlık, geçen yıl daha fazla üniversite mezununu öğretmenlik mesleğine çekebilmek için 500 milyon yen (99 milyon 196 bin 818 Türk Lirası) bütçeli bir proje başlattı. Ancak belgelerde, büyük şehirlerde özel sektör gençlere daha iyi iş olanakları sunulduğu, bu nedenle memuriyetin yeni nesil için cazip olmadığını vurguluyor.

Japonya’nın yaşlanması, modern tıp sayesinde ortalama yaşam süresinin uzaması ve ülkelerin doğum oranlarının azalmasının göz önüne çıkması, uzun vadeli ülkenin geleceği pek içici görünmüyor. Analistler ise Japonya’nın düşüşünü sürdürebilmek için mümkün olanların oldukça sınırlı olduğunu, ancak ülkenin en büyük silahının bu alanda çözüm olabileceğini vurguluyor: Teknoloji.

TIBBİ BAKIM VE ULAŞIM

Tohoku Üniversitesi Yaşlı Ekonomi ve Toplum Araştırma Merkezi’nden Profesör Hiroshi Yoshida, “Nüfus yaşlanmaya devam ettiği için talep yüksekliğinde, iş gücü açığından en fazla tıbbi bakım ve profesyonellik sektörleri etkileniyor” diyor.

DW’ye konuşan Yoshida, “Genç iş gücü arzı çok sınırlı olduğu için eleman açığı ulaşım sektöründe de yansıyor. Lojistik ve taksi işletmeleri şoför kıtlığı yaşıyor, halk otobüsü ve tren seferleri de aksıyor” diye devam ediyor.

NK Lojistik Araştırma Enstitüsü tarafından yapılan ve “2024 sorunu” olarak sunulan bir araştırma, şoför ve makinist eksikliği nedeniyle 2030 yılına kadar toplam yük taşıma kapasitesinin yüzde 34 oranında düşeceğini, bunun da her yıl yaklaşık 940 milyon ton malın teslim edilemeyeceğini tahmin ediyor. Ulaştırma Bakanlığı’nın 2021 yılında hazırladığı bir rapor, ülke genelindeki taksi seferlerinin uzunluğu 2009 yılındaki zirveki mesafe karşılaştırmasında yüzde 40 oranında artışını ortaya koymuştu.

Fujitsu Küresel Pazar İstihbarat Birimi’nin baş iktisatçısı Martin Schulz da Japon hükümetlerinin yaklaşan iş gücü değişimlerinden haber olduğunu, ancak insanların daha fazla çocuk sahibi olmaya teşvik etme ve istihdamı desteklemeye yönelik politikaların bir etkisinin olmadığını belirtiyor:

“Elbette bu, uzun süredir devam eden bir sorundu. Ancak hükümetler, özellikle koronavirüs pandemisi olmak üzere başka sorunlar ortaya çıktıkça bunu ertelediler.”

YAŞLI PERSONEL FAKTÖRÜ

“Daha fazla kadın, iş gücü piyasasına girdi ve yaşlılar daha düşük ücretlerle daha uzun süreli çalışma teşviki için ülke bir süre idare edebildi. Ancak 20 ila 65 yaş arasında çekirdek iş gücü piyasasının daraldığı gerçeğinden zorluğu imkansız” diyen Schulz’a göre, mevcut krizden özel sektördeki kısmi sorumlu:

“Şirketler, düşük ücretli yarı zamanlı çalışanlarla ya da yaşlı personel açıklarını geçici olarak gidermeye çalıştı. Ancak şimdi, işe alınan çok az kadın var ve yaşlı çalışanlar da birer birer emekli oluyor. Sonuç olarak gruplar sadece kişisel tutuklularla kalıyor, aynı zamanda mevcut çalışanlar da daha yüksek ücretler talep ediyor. Çünkü çalıştıkları şirketlerden ayrılanların bol miktarda başka işlerin de olduğunu biliyorlar.”

İŞ GÜCÜ ÇÖZÜM MÜ?

Japonya’nın geçici de olsa denediği bir başka çözüm, yabancıların bazı bölümleri doldurmasını sağlamak için varış iş gücünü göçünü arttırmak oldu. Personel açığının yoğun olduğu sektörlerde 2019 yılında sınırlı sayıda vasıflı çalışanın beş yıl boyunca göç etmesine izin veren bir sistem getirildi. “Yüksek vasıflı” olarak sınıflandırılan göçmenlere Japonya’ya kalıcı olarak yerleşme şansı verildi.

Hükümet, ilk beş yıl içinde başvuruların artmasını ve yaklaşık 345 bin yabancı göçmenin değerlendirilmesini bekliyor. Ancak bu rakam, ilk yıl itibarıyla ayda 3 bin civarında seyretti. Akabinde pandemi nedeniyle ülkeye girişler daha da zorlaştı.

Japon hükümeti, hafta içinde yaptığı açıklamalarda vasıflı işçiler listesinde dört kategori daha ekleyeceğini, bu yeteneği otobüs ve taksi şoförü, tren operatörü ya da ormancılık ve kereste endüstrilerinde iş deneyimi olan yabancılara vize verileceğini duyurdu.

Ancak sosyolog Hiroshi Yoshida, göçün mutlak çözüm olduğunu:

“Japonya, yabancı işçilere kucak açan olgun bir kültüre sahip değil. Dil de önemli bir sorun. Ayrıca, diğer Doğu Asya ülkelerinden yabancı işçi hareketleri artık kolay kalmıyor, çünkü bu bölümdeki doğum oranlarında düşüş söz konusu.”

YAPAY ZEKA VE İLERİ TEKNOLOJİLER

Çözümün Japonya’nın dünya lideri olduğu otomasyon, robotik ve özellikle yapay zeka gibi ileri teknolojilerin daha etkin kullanılmasında yattığını söyleyen Schulz, bunun hem iş gücü tüketimini azaltacağını hem de de ücret bedelinin düşeceğini savunuyor:

“Yapay zeka diller arasındaki uçurum kapanıyor ve sürekli gelişip iyileşiyor. Japonya’nın ömrü, her yıl Frankfurt’ta bir şehre eşit oranda azalıyor. Boş kadroların dolmasıyla ciddi bir sorun haline geldi, ancak şu anda burada muazzam değişiklikler görülüyor. Artık pek çok sayıda robotlar sunan ve bu teknolojinin yaygınlaşmasına karşı herhangi bir direnç belirtisi yok. Üretken yapay zekâ da benzer şekilde algılanmaya ve kabul görmeye başladı. Muhtemelen yaşlanan bir toplumun ihtiyacı vardı şey tam da bu.”

patronlardunyasi.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir