Fon vurgununda tüm bildiklerinizi unutun: Bu belge her şeyi değiştirir… Odatv açıklıyor
ODATV-ÖZEL
Belgeye göre, Selçuk İnan’ın “fon” için yatırdığı para karşılığında DenizBank antetli kağıtta Şube Müdürü olarak Seçil Erzan’ın ıslak imzası ve banka kaşesi bulunuyor. Belgede müşteri Selçuk İnan’ın da ıslak imzası mevcut.
“Vadeli İşlem Talimat ve İşlem Sonucu Formu” başlığıyla düzenlenen belgede, DenizBank tarafından ödenecek tutarın 2 milyon 37 bin 970 Dolar olduğu vurgulanıyor.
Selçuk İnan’a verilen belgede, “Tarafınız ile Bankamız arasında 27.03.2023 tarihi ve 128 numaralı Türev işlemleri Çerçeve sözleşmesi tahtında vermiş olduğunuz yazılı, sözlü talimat doğrultusunda aşağıdaki türev işlem fon bozum işleminin gayri kabili rücu olarak gerçekleştirilmesi hususundaki yazılı teyidimizi vermeniz rica olunur” ifadesi kullanılmakta.”
“OPERASYON MÜDÜRÜ DE İMZALAMIŞ”
Selçuk İnan’ın avukatı Rezan Epözdemir de Odatv’ye yaptığı açıklamada, müvekkilinin bankaya kurumsal güven duyduğunu vurgulayarak, “Müvekkillerim paralarının önemli kısmını şube içerisinde ve belge almak suretiyle vermişler. Kritik soru Seçil Erzan bu bankanın şube müdürü olmasaydı bu paralar kendisine teslim edilir miydi? Hatta Selçuk İnan ile Denizbank arasında tüketici işlemleri çerçeve sözleşmesi de var. İddianameyle bu sabit. Emre Çolak, Selçuk İnan, ve Mert Çetin, bütün bu tutarları şube içerisinde, bankaya duyulan kurumsal güven nedeniyle ödemiştir.
Müvekkillerim, ıslak imzalı ve banka kaşeli belgeler de almışlar, bu belgelerle para yatırmışlardır.
Hatta Selçuk İnan’ın belgesi çift imzalı. Bankanın operasyon müdürü olan Asiye Öztürk’ün de imzası var. Asiye Öztürk halihazırda bankada çalışıyor. Adli kontrol var hakkında, yurt dışına çıkış yasağı. Banka şubesi içerisinde ödemiş ve çifti imzalı olarak belgesini almış” dedi.
SES KAYDINDA FONDAN HAKAN ATEŞ’İN BİLGİSİ OLDUĞU ANLAŞILIYOR
Arda Turan’ın mahkemeye sunduğu Seçil Erzan ile ses kaydını hatırlatan Avukat Rezan Epözdemir, “Seçil Erzan bu paraları toplarken banka yöneticileri Hakan Ateş ve Mehmet Erdoğdu’nun bu fonun başında olduğunu, çok net ifade ediyor.
Sonrasında banka yöneticileri 3 gün Seçil Erzan’ın hürriyetini tahdit etmiş, kişi özgürlüğünü ihlal etmiş. Telefonunu ve sim kartını almış. 5 güvenlik görevlisi ile ifadesini şekillendirmiş. ‘Sana avukat tutacağız’ denilmiş, ‘Tutuklanırsan itirazını biz yapacağız’ denilmiş” ifadelerini kullandı.
Banka yöneticileri tarafından hazırlanan tabloların Seçil Erzan’ın evine konulduğunu söyleyen Rezan Epözdemir, “Tablolar hazırlanmış, Seçil Erzan’a verilip evine konulmuş. Polis bu tabloları eline geçirmiş. Bankanın işçileri madem olaydan dahilleri yok, bu bir adi dolandırıcılık olayı, madem belgelerin tamamı sahte. Niçin acaba hürriyeti tahdit, suç delillerini gizleme yok etme ve değiştirme gibi faaliyet içerisinde olmuştur” diye konuştu.
HAKAN ATEŞ’İN İFADESİ NEDEN YOK
Dosyada hala Hakan Ateş’in ifadesi olmadığını vurgulayan Rezan Epözdemir şunları söyledi:
“Dosyada herkesin ifadesi var ama Hakan Ateş ve Mehmet Erdoğdu’nun ifadesi yok. Hakların savcılığın yazmış olduğu adliyede hazır bulundurma kararına rağmen ifadeleri alındı mı alınmadı mı bilmiyoruz. İddianamede ifadelerini göremiyoruz. Herkes dinlenmişken 12 kişinin şikayetçi olduğu Hakan Ateş neden dinlenmemiş, niçin ifadesi yok? Niye iddianamede görünmüyor? Biz soruşturmada talep ettiğimizde bir sonraki celse tanıkların dinlenmesiyle ilgili değerlendirme yapılmasına’ diye hüküm kuruyor mahkeme. Ceza mahkemesinde herkesin bir cezai sorumluluğu söz konusu olur. Kimse soruşturulamaz ve dokunulamaz değildir. Niçin adliyede hazır bulundurma kararının gereği infaz edilmedi, niçin ifadeler temin edilmedi? Bu son derece manidar ve düşündürücü. Buraya odaklanmak lazım diye düşünüyorum.“