6 Şubat depremlerinin ardından bölgeye destek için İzmir’de kurulan Açık Depo Gönüllüleri, Hatay’da yaşayan depremzede kadınlara tiyatroyla moral oldu.
Deprem bölgesi için ayni yardımları toplamayı sürdürürken, depremzede kadınların katılımıyla kurdukları tiyatro grubuyla da yaraları sarmaya devam ettiklerini belirten Açık Depo Gönüllüleri’ni kurucusu tiyatro oyuncusu ve performans sanatçısı Ebru Atilla, “15 kadın bir konteynerin içinde, brandanın altında tiyatro çalıştı. Motivasyon ve şifalanma umudu oradan yükseldi. 10’uncu Köyün Kahvesi oyunuyla turne yaptık. Kadınları deniz kıyısına götürdük, moral oldu” dedi.
DEPREMDE APARTMANININ GARAJINI YARDIMLAR İÇİN DEPOYA DÖNÜŞTÜRDÜ
Ebru Atilla, İzmir’de depremzedeler için 9 Şubat’ta Açık Depo Gönüllüleri’ni kurdu. Deprem bölgesine TIR’larla yardım malzemesi taşıyan Atilla, kurduğu tiyatro grubuyla da depremzedelere moral oldu. Avrupa Birliği Sivil Düşün Programı’ndan fon alan Atilla, 6 Eylül’de Selçuk’ta, 7 Eylül’de Foça’da, 25 Kasım’da ise Hatay’da sahneye çıktı. Açık Depo Gönüllüleri’nin 6 Şubat’ta meydana gelen yıkıcı depremin ardından refleks olarak kurulmuş bir inisiyatif olduğunu dile getiren ve 9 Şubat’ta sosyal medya hesabından yaptığı çağrı sonrası yardım toplamaya başladığını belirten Atilla, Karşıyaka ilçesinde oturduğu apartmanın garajını yardımlar için depo haline getirdiğini anlattı.
‘ONLARLA YAŞAMAYA BAŞLADIM’
Yardımları bölgeye ulaştırdıklarını dile ifade eden Atilla, “Apartman sakinleri benim ricam üzerine arabalarını dışarı çıkardı. Arkadaşlarım önce temizliğe yardım etti. Daha sonra gelen yardımları tasnif ettik. Her yaş grubundaki ihtiyaç sahipleri için malzemeleri kolilemeye başladık. 19 Şubat’ta Hatay’daki kadın dayanışma noktasına gidip Açık Depo Gönüllüleri’nin 1 TIR’ı dolduran yardımlarını orada karşıladım. Birçok insana çadır buldum. Ben de onlarla yaşamaya başladım. Oradayken talepleri yazıyordum, gönüllüler de yardımları topluyordu. Belli STK’ların kamyonlarına TIR’larına doldurup bana ulaştırıyorlardı, ben de ihtiyacı olanlara dağıtıyordum. Sonra yavaş yavaş yardımlar kesildi. Biz de fonlar araştırmaya başladık. Takibi yapmak güçtü ama kimse pes etmedi” dedi.
‘GÜÇLERİMİZİ BİRLEŞTİRDİK’
Hatay’da yaşayan depremzede kadınların katılımıyla bir tiyatro grubu kurduğunu söyleyen Atilla, kendisinin kaleme aldığı ’10’uncu Köyün Kahvesi’ oyununu da sahnelediklerini anlattı. Depremin ardından 40’ıncı günde, 27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü’nde çalışmalara başladıklarını kaydeden Atilla, ilkokul, ortaokul ya da lise mezunu amatör kadınların tiyatro için bir araya geldiğini vurguladı. Tiyatronun depremin yaralarını sarmada etkili bir güç olduğunu söyleyen Atilla şöyle devam etti:
“Depremzede kadınlar sanatın tutkusuyla öğrenme sürecine dahil oldu. İçlerinde şarkı söyleyebilen, enstrüman çalabilen, sesini iyi kullanan, iyi rol yapanlar vardı. Onlara ‘Açık Depo size bir koltuk değneği olacak, kendi başınıza bu çaresizlikten çıkacaksınız’ diyordum. Tiyatroda birçok şeyi unutuyoruz, yalnız olmadığımızı görüyoruz. 15 kadın bir konteynerin içinde, brandanın altında tiyatro çalıştı. Motivasyon ve şifalanma umudu, oradan yükseldi. Bazen belediyeden, bazen gönüllülerden ve her hafta kendi cebimizden bir şeyler koyarak süreci devam ettirdik. Bir turne yaptık. 10’uncu Köyün Kahvesi oyununu Efes’e, Foça’ya getirdik. Kadınları deniz kıyısına götürdük. Onlara moral oldu. Güçlerimizi birleştirerek 11’inci aya kadar geldik.”
‘KIŞLIK YAPIP SATTILAR’
Deprem bölgesinde yaşayan köylülerin de izleyici olarak tiyatroya ilgi gösterdiğini kaydeden Atilla, “Köye tiyatro gelince herkes ilgi gösterdi. O yoksunlukta bir kadının o kayıplara rağmen makyajını yapıp sahneye gelmesinin ardından çoğalmaya başladık. Amatör oldukları için bilet satamazdık. Depremzede kadınlar, kışlık domates, salça, zeytin, turşu, pul biber, sumaklar yapıp İzmir’e getirdiler. Tiyatronun önünde meydanda stantlar kurduk. Bir gelir elde edip, öyle gittiler” ifadelerini kullandı.
Açık Depo Gönüllüleri ekibinden sinema oyuncusu Oylum Esmer, “6 Şubat’tan sonra belediyeler ve STK’lar ile ‘Ne yapabiliriz?’ telaşındaydık. Burada 15-20 kişi aktif olarak depoya geldi. Sabah bir grup, akşam bir grup çalıştı. Çağrılara çıktık. Ebru’yu her ay kendi imkanlarımızla deprem bölgesine gönderip toplanan ayni yardımları oraya ulaştırdık. Bu kadar uzun süreli olabileceğini düşünmemiştim. Orada yaşayan insanların evlerine, çadırlarına misafir oluyoruz. Her bir hayat yıkılmış. Tekrar büyük bir dirençle, inatla kurulmaya çalışılıyor. Belli dayanışma grupları olarak dirsek temasındayız. Tiyatro grubunu Efes, Selçuk ve Foça’ya getirdik. Kadınlar bunu istiyor. Dertleri sadece ayni yardım, kışlık malzeme ya da bebek maması değil. İyileşmek istiyorlar. Uzanan eli çok iyi tuttular. Felaketler ne yazık ki hep unutuluyor ama bu kez öyle olmadı, bu durum hepimize umut veriyor” diye konuştu. (HABER MERKEZİ)