Bitmeyen kaldırım çilesi
Gülden Çoktan – Dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 15’i engelli bireylerden oluşuyor. Dünya genelinde toplam 1 milyar engelli bulunurken Türkiye’de ise bu sayı 1 milyon 559 bin 222. Bunların yüzde 27’si 0-21 yaş, yüzde 36’sı 22-49 yaş, yüzde 37’siyse 50-64 yaş arasında. Yapılan araştırmalar yaşla engellilik oranlarında artışların olduğunu ortaya koyarken OECD ülkelerinde 20-34 yaş arasındaki engelli birey oranı yüzde 6. Bu oran 35-49 yaş arasında 2 katına çıkarken 50-64 yaş arasında ise yüzde 24’e kadar yükselmekte.
İşgal ediliyor
İşe, okula, gezmek için sokağa çıkan engelli vatandaşların çilesi sokakta 2 kat artıyor. Engellilerin, sokakta daha rahat hareket edebilmesi için belediyeler tarafından kaldırımlara yapılan sarı çizgiler, esnafın koyduğu masa ve sandalyelerin işgalinde. Araçların engelli rampalarına park edilmesi, skuter ve motosikletlerin gelişi güzel park edilmesi de ayrı bir sorun yaratıyor. Milliyet olarak insan sirkülasyonunun en fazla olduğu Kadıköy, Beşiktaş, Fatih ve Bahçelievler’de gezdiğimiz sokak ve caddelerde zaman zaman tek kişi olarak kaldırımlarda yürümek zor. Çoğu kaldırım, esnaf tarafından işgal edildiği için kaldırımı değil yolu kullanmak zorunda kalıyorsunuz. Sarı çizgilerin olmadığı, araçların park edildiği, esnaf tarafından işgal edilen bu kaldırımlarda engelli vatandaşların yürümesi neredeyse imkansız. Çoğu zaman yalnız başlarına işe yetişmek, okula gitmek zorunda olduklarını ifade eden engelliler, yetkililerden bu konuda destek bekliyor.
Görme engelliler için büyük tehlike
Engelsiz Erişim Derneği Kurucu üyesi Gökhan Güngör, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü vesilesiyle Milliyet’e yaptığı açıklamada kaldırım işgallerinin özellikle görme engelli vatandaşlar için tehlike oluşturduğunu ifade ederek şunları söyledi: “Kaldırımların çok dar olması, üzerinde çok engelin olması özellikle direk sayılarının fazla olması ve kaldırım işgallerinin olması şehir yaşamında engellilerin hareket edebilmesinin önüne geçiyor. Kaldırımlar zaten çok dar. Bir de buralara skuterlar park ediliyor. Sadece ulaşımımızı engellemesi değil zaman zaman yaralanmamıza da neden oluyor..”
“Sarı çizgi” olarak bilinen bantların birçok noktada kopması görme engelliler için büyük tehlike yaratıyor.
Trafik ışıkları sesli olmalı
Kılavuz yollarında yeterli olmadığını dile getiren Gökhan Güngör, kılavuz yolların zarar gördüğü ve kırıldığı yerler olduğuna dikkat çekti:
“Bu konuyu ilgili birimlere ilettiğimizde dönüş alamıyoruz. Onarımı ya olmuyor ya da çok geç oluyor. İstanbul’da E5 üzerinde çok yan yol var. Yan yollardaki yaya geçitlerinde trafik ışığı yok ve buralara ışık yapılması için başvurduğumuzda trafik tarafından izin verilmediği söylendi. Ama ya bunlar daha güvenli bir şekilde yapılmalı ya da alt geçitler oluşturulmalı. Oradan geçmeye çalıştığımızda can güvenliğimiz tehlikeye giriyor. Bunun yanı sıra her ışığın da sesli olması lazım. İstanbul’da da yanlış bir şekilde seslendiriliyor. Çünkü Türkçe talimat verdiğinde herhangi bir yabancı tarafından ne anlama geldiği anlaşılmıyor. Evrensel seslendirmeler kullanılabilir.”
Engellilerin en büyük şikâyetlerinden biri kaldırımlar. Kaldırımlara park edilen araçlar nedeniyle günlük yaşamlarında engellerle karşılaşıyor. İhsan Sercan Özkurnazlı